{ "title": "Yıldız Kayması", "image": "https://www.kayma.gen.tr/images/yildiz-kaymasi.jpg", "date": "19.01.2024 00:13:14", "author": "ümit kadak", "article": [ { "article": "Yıldız Kayması, Yıldız; Ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşmaktadır, karanlık ve yoğun uzayda ışık saçan gökyüzünde bir nokta olarak görünmekte olan plazma küresi. Bir araya toplanan yıldızların oluşturduğu gökadalar gözlemlenebilir evreni kaplamaktadır. Dünya'dan çıplak gözle görülebilen binlerce yıldız vardır ve Dünya'ya en yakın yıldız, aynı zamanda Dünya üzerindeki yaşamın sürmesi için kaynak teşkil eden Güneş'tir.

Gün içerisinde Güneş ışığı Dünya üzerindeki enerjinin çoğunun kaynağıdır. Diğer yıldızlar, yeryüzünden bakıldığında Güneş'in ışığına maruz kalmadıkları vakit, yani geceleri gökyüzünde görülebilmektedir. Yıldızların parlama sebebi, çekirdeğinde meydana gelen kaynaşma tepkimelerinde açığa çıkan enerji yıldızın içinden geçerek dış uzaya ışınım yolu ile yayılmasıdır.

Gökbilimciler bir yıldızın uzaydaki hareketini ve görüntü parlaklığını gözlemleyerek o yıldızın yaşı, kütlesi, kimyasal bileşimi ve buna benzer birçok özelliğini belirleyebilmektedirler. Bir yıldızın toplam kütlesi, yıldızın gelişiminin ve sonunun ana belirleyicisi olarak ele alınır. Yıldızın gelişim süreci içinde bulunduğu aşamaya göre dönüşü, çapı, sıcaklığı ve hareketi belirlenir. Parlaklık ve sıcaklık durumuna göre işaretlendikleri Hertzsprung-Russell (H-R) diyagramı, yıldızların gelişim sürecindeki aşamasını ve güncel yaşını belirlemek için kullanılır.

Yıldız gelişiminin ilk halkası, hidrojen, helyum ve az miktarda daha ağır elementlerden oluşan ve içe doğru çökme eğiliminde olan bir madde bulutudur. Yıldız çekirdeği bu süreçte yeteri kadar yoğunlaştır ve sonrasında içinde barındırdığı hidrojen sürekli olarak çekirdek kaynaşması tepkimesiyle helyuma dönüşür. Yıldızın geri kalan kısmı, açığa çıkan erkeyi, ısıyayım ve ışınım sayesinde çekirdekten uzağa taşır. Bu döngü yıldızın kendi içine doğru çökmesini engeller ve enerji, cismin yüzeyinde bir yıldız rüzgârı yaratarak dış uzaya doğru ışınım yoluyla yayılır.

Yıldız Kayması; Geceleri genelde açık bir havada gökyüzü, çeşitli renk ve parlaklıktaki yıldızların oluşturduğu o inanılmaz ve muhteşem manzaranın içinden her insan bir yıldızın parlak bir çizgi çizerek kayıp gittiğini muhakkak görmüştür.

Halk arasında yıldız kayması diye tarif edilen bu olayın gerçekte yıldızlarla hiçbir ilgisi yoktur. Yıldızlar dünyadan milyarlarca kilometre mesafedeki uzak güneşlerdir. Halk tarafından yıldız kayması olarak bilinen olayın aslı ise şu şekilde gerçekleşmektedir. Güneş sistemimizin içinde gezegenlerin ve Güneş çekim kuvveti arasında bir oraya bir buraya savrulan sayısız göktaşı vardır. Bunların bazıları Dünya'nın yakınından geçerken çekim alanına girerler, hızla atmosfere dalan göktaşları. Atmosfere sürtünmeden dolayı ısınarak, yanarlar ve arkalarında parlak, çizgi gibi bir iz bırakırlar. Sonlara doğru tamamına yakını, son anında görülen parlaklığın ardından yok olurlar.

Dünya atmosferine her yıl tahmini miktarı 15 bin ton kadar olan 200 bine yakın göktaşı düştüğü kabul edilmekte. Bu hesaba göre yerin kütlesi 4,5 milyar yıllık ömrü olduğu sanılan dünyamıza gelen göktaşları sayesinde epeyce artmış olması gerekiyor. Dünya'ya düşen göktaşlarının incelenmeleri sonucu içlerinde maddesel olarak dünyada var olmayan yeni bir element görülmemiştir.

Gök bilimcileri tarafından, atmosfere girdiklerinde yanan ve çoğunlukla yok olan göktaşlarına meteor adını verirken, bu göktaşlarından yere ulaşmış olanlara da meteorit adı vermekteler. Dünyamızın büyük bir kısmı yani 4/3 okyanuslarla kaplı olduğundan yere ulaşabilen göktaşlarının çoğu genelde buralara düşmektedir. Fakat Dünya'nın birçok yerinde de karalar üzerinde meteoritlerin neden olduğu izler ve çukurlar bulunmaktadır.

Türkiye'de rastlanan en büyük göktaşı 25 kilogram olup Domaniç yaylasında düşmüştür. Dünyada bilinen göktaşlarının en büyüğü ise kütlesi 80 ton kadar olan, Afrika'da Grootfentein'de düşen göktaşıdır.
" } ] }